BloGGer

350watt

Black&Decker GL360SB 350Watt Misinalı Çim Kesme Makinesi Ve Yedek Misina

Ücretsiz Kargo

Sahibinden.com'a ne oldu, neden açılmıyor, çöktü mü? Sosyal medya domain kriziyle ilgili iddiaları konuşuyor
Sahibinden.com’a hem web sitesi hem de uygulama üzerinden erişim sağlanamıyor. Siteye erişim sağlamaya çalışıldığında; "Bu siteye ulaşılamıyor www.sahibinden.com ana makinesinin sunucu IP adresi bulunamadı." uyarısı ile karşılaşılıyor. Sahibinden.com’un domain süresinin dolması ve domaini başka birinin satın alması sonucu siteye erişilmediği iddia ediliyor.Türkiye’nin popüler ilan sitelerinden sahibinden.com’a bir süredir ulaşılamıyor. Milyonlarca ilanın yer aldığı sitede özellikle gayrimenkul ve otomobil satışı yapan kullanıcılar, erişim sıkıntısından dolayı endişe yaşıyor. Sosyal medyada en çok konuşulan konu olan olayda ABD’li bir domain firmasının sahibinden.com’un alan adını dondurduğu belirtildi.Bahsi geçen ABD’li firma Network Solutions’ın internet sitesinde sahibinden.com’un alan adının kilitli olduğu bildirildi. Firma bunun gibi kilitlenme durumlarına bir takım nedenlerin yol açtığı bilgisini veriyor. ALAN ADI SAHİBİ KİLİTLENME TALEP EDEBİLİR Firmadan erişilen bilgilere göre bu gibi kilitlenmelerin yaygın nedenleri arasında alan adının iflas davası, ticari marka anlaşmazlığı, mülkiyet anlaşmazlığı gibi bir anlaşmazlığa konu olması yer alıyor. Ayrıca mevcut alan adı sahibinin alan adının kilitlenmesini talep etmesi halinde durumun yaşanabileceği söyleniyor.SAHİBİNDEN'DEN İLK AÇIKLAMA GELDİ Sahibinden.com, Instagram hesabı üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "Alan adı hizmeti sağlayan firmayla yaşadığımız teknik bir sorun nedeniyle platformumuza şu anda erişim sağlanamamaktadır. Sorunun en kısa sürede giderilmesi için ilgili firmanın çalışmaları devam etmekte olup konu çözüldüğünde yeniden bilgilendirme yapılacaktır. Kamuoyuna saygıyla duyururuz."
"Ay'a iniş ile eşdeğer": NASA Güneş'e dokunmaya hazırlanıyor
NASA, 2024'ün sonlarında "Güneş'e dokunma" görevi olarak tanımladığı bir misyona imza atacak. Sonda'nın Güneş yüzeyinde daha önce hiç olmadığı kadar yakın bir yörüngede, Güneş rüzgarlarıyla ilgili daha fazla bilgi toplaması hedefleniyor. Projede yer alan bilim insanı Nour Raouafi, "Bu görev, 1969'daki Ay'a iniş ile eşdeğerdir." diye konuştu.NASA'nın Parker Güneş Sondası, uzay araştırmaları için bir dönüm noktası olacak şekilde bu yıl Güneş'in yakınından geçmeye hazırlanıyor. BBC'nin haberine göre, 12 Ağustos 2018'de fırlatılan sonda, 24 Aralık 2024'te 195 km/s hızla Güneş'in yanından geçecek.NASA, web sitesinde bunu "Güneş'e dokunma" misyonu olarak tanımlıyor ve "bir yıldızın atmosferinin ilk örneklemesini" almayı amaçlıyor."AY'A İNİŞ İLE EŞDEĞER BİR GÖREV"Projede yer alan bilim insanlarından Nour Raouafi BBC'ye yaptığı açıklamada, "Neredeyse bir yıldızın üzerine iniş yapıyoruz. Bu tüm insanlık için anıtsal bir başarı olacaktır. Bu, 1969'daki Ay'a iniş ile eşdeğerdir" dedi.NASA, sondanın Güneş yüzeyine daha önce hiç olmadığı kadar yakın bir yörüngede ve Merkür'ün yörüngesinde dolanarak Güneş'i daha iyi anlamamıza yardımcı olmayı amaçladığını söylüyor.GÜNEŞ RÜZGARLARIYLA İLGİLİ BİLGİ TOPLAYACAKSonda, bilim insanlarının güneş rüzgarının nereden geldiği ve nasıl geliştiği hakkında daha fazla bilgi edinmelerine yardımcı olmak için ölçümler ve görüntüler toplamaktadır.Sonda yolculuğu sırasında aşırı ısı ve radyasyonla karşılaşacak ve "Güneş'e herhangi bir uzay aracından yedi kat daha yakın" uçacak.ISI DALGALARI ARAYACAKLARNASA'nın bilim sorumlusu Dr. Nicky Fox, görevde ne bulacaklarını bilmediklerini belirterek, ancak güneş rüzgarında ısınmayla ilişkili dalgalar arayacaklarını kaydetti. Fox, "İnsanların yıllardır üzerinde tartıştığı süreçlerin bir karışımına işaret edecek çok sayıda farklı dalga türü hissedeceğimizden şüpheleniyorum" diye ekledi.
Panama Kanalı'nda 22 milyon yıl önce yok olan orman yeniden keşfedildi
Bilim insanları Panama Kanalı'nda yanardağ patlaması sonucunda fosilleşmiş ağaç kalıntıları buldu. Bu mangrov ağaçlarının nesli tükendi ve mevcut tek akrabaları Asya'da yaşıyor. Kül, kaya ve sudan oluşan boğucu bir karışım olan volkanik "lahar" ormanı kaplayarak ağaçların fosilleşmesine neden oldu.Kuzey Amerika ile Güney Amerika'nın kesiştiği nokta olan Panama Kanalı'ndaki bir adada, 22 milyon yıl önce gerçekleşen bir yanardağ patlamasında yok olan mangrov ormanı bulundu. Smithsonian Tropikal Araştırma Enstitüsü'ndeki bilim insanları, bir zamanlar Barro Colorado Adası'nda su kenarında yer alan ağaçların fosilleşmiş kalıntılarını tespit ettiler. Kendine has özellikleri bozulmamış toplam 121 adet korunmuş ahşap parçası örneği toplandı. NESLİ TÜKENEN AĞAÇ TÜRÜEkip uzun süredir kayıp olan ormanı yeniden keşfetmenin yanı sıra bu ormanın bugün Dünya'da görülmeyen bir ağaç türünden oluştuğunu da belirledi. Fosiller tek bir büyük volkanik patlamanın şiddetli su, çamur, kül ve kayadan oluşan bir lahar akışını tetiklediğini gösteriyor. Bir "lahar" ıslak beton gibi inanılmaz hızlarda akar ve geçtiği alanı anında kaplayabilir. Çevresini sardığı bitki ve hayvanlara çürüme fırsatı bırakmaz. Buna laharın canlıların içine sızan ve dokularını taşlaştıran suları da eklenince ortaya iyi korunmuş fosiller çıkıyor. Bilim insanları fosilleri Barro Colorado Adası'ndaki bir derede buldu. Araştırmacılar bölgede ağaçların 40 metre kadar yükseldiği bir mangrov ormanının büyüdüğünü yazdı. Tortu örnekleri, ormanın tuzlu ve tatlı suların buluştuğu bölgede büyüdüğünü, mangrovlar için ideal koşulların olduğunu gösteriyor. BÖLGEDE DOĞAL YAŞAM ZORDU Bölgede başka ağaç fosillerinin bulunmaması diğer türlerin bu habitatta yaşamasının zor olduğunu düşündürüyor. Araştırmacılar eski türlerin günümüz mangrov ağaçlarından çok daha büyük yüksekliklere ulaşabilecekleri sonucuna vardı. Bilim insanları ağaca "Sonneratioxylon barrocoloradoensis" adını verdi. İlk kısım ait olduğu cins, bugün hala var olan bir grup. Adının ikinci kısmı ağacın nerede büyüdüğünü, Barro Colorado Adası'nı gösteriyor. Türün yaşayan bazı akrabaları var ancak yalnızca Güneydoğu Asya'da bulunuyor. Tür Güney veya Orta Amerika'da tamamen tükendi.
Bilim insanlarından düzensiz kalp atışını tespit eden kulaklık: 2 yıl içinde EKG'nin yerini alabilir
Imperial College London'dan araştırmacılar kulağa takılan ve kalp ritmini ölçen bir cihaz geliştirdi. Cihaz takan kişinin gün boyu kalp atışını takip ediyor ve EKG kadar iyi performans göstermesi bekleniyor. Cihazların iki yıl içerisinde EKG'lerin yerini alabileceği öne sürüldü.Son moda kulaklıklar kalbin elektriksel aktivitesini takip ederek düzensiz kalp atışını tespit etmek için kullanılabilir. İngiltere'deki Imperial College London'daki araştırmacılar kulağın içine takılan ve kulaklıktan biraz daha büyük olan, gün boyu elektrokardiyografi (EKG) ölçümü yapabilen bir cihaz geliştirdiler. Çalışmalar sonucunda bu yeni cihazın üç ölçümden ikisinde "geleneksel bir EKG" kadar iyi performans gösterdiği bulundu. Kulaklık kalpten uzak olduğu için göğüs EKG'sine göre daha zayıf bir sinyal algılasa da saatlerce kolay taşıma avantajına sahip.Bu cihaz insanların kalp ritmi bozukluğu olup olmadığını doktora gitmeden çok daha hızlı tespit etmelerine yardımcı olabilir. Kalp ritmi bozuklukları, tedavi edilmediği takdirde felç veya kalp durması gibi tehlikeli sağlık sorunları riskini artırıyor.İKİ YILDA PİYASAYA SÜRÜLEBİLİR"Hearables" adını verdikleri kulaklıkların mucitleri cihazı iki yıl içinde insanların satın alabileceğine inanıyor. Ancak cihazın fiyatı şu anda 500 dolar (yaklaşık 15 bin TL) civarında. Araştırmacılar kulaklıkları 10 kişi üzerinde test etti ve bulguları geleneksel EKG ile karşılaştırdı. Kulaklıklar, şekilleri ve birbirlerinden uzaklıkları açısından geleneksel EKG'ye benzer bir okuma sağladı. Araştırmacılar cihazı daha hassas hale getirmek için çalışıyor. Kulaklıkların beyni izlemek, uyku ve stres seviyelerini tespit etmek için de kullanılabileceği söyleniyor.
İnsanların ömürlerinin kısalma sebebi dinozorlar olabilir
İnsanların yaşamlarının geçmişe kıyasla azalmasının nedeni belli oldu. Mikrobiyolog Joao Pedro de Magalhaes, tüm memelilerin hala dinozorlar döneminden kalma genetik kısıtlamalar altında yaşadığını bu nedenle genetik evrimleşme yaşayarak ömürlerinin kısaldığını öne sürdü.İnsanlar dinozorlardan dolayı daha uzun yaşamdan mahrum kalmış olabilir. Birmingham Üniversitesi'nden mikrobiyolog Joao Pedro de Magalhaes'e göre, dinozorların egemen olduğu çağ, dünyadaki hemen her memelinin evrimsel çizgisini tamamen değiştirerek evrimsel çabaları uzun yaşam yerine hızlı üreme üzerine yeniden odakladı.Bir türü hayatta tutmak için hızlı üremenin çok daha yararlı olduğu kanıtlandı.De Magalhaes, BioEssays'de yayınlanan makalesinde "Benim hipotezim, hızlı üreme için erken memeliler üzerinde bu kadar uzun bir evrimsel baskının, uzun yaşamla ilişkili genlerin ve yolların kaybına veya etkisiz hale gelmesine yol açtığıdır.Ben buna 'uzun ömür darboğazı hipotezi' diyorum ve bu hipotez memelilerde rejeneratif özelliklerin bulunmamasıyla da destekleniyor." diye yazdı."TÜM MEMELİLER GENETİK KISITLAMALAR ALTINDA YAŞIYOR"İnsanların (filler ve balinalarla birlikte) teorik olarak diğer memelilerin çoğundan daha uzun yaşama potansiyeline sahip olduğunu kaydeden de Magalhaes, tüm memelilerin hala dinozorlar döneminden kalma genetik kısıtlamalar altında yaşadığını söyledi.Hayatta kalma baskısı, uzun yaşam için gerekli genleri ortadan kaldırdı.Biyolojik yaşlanma süreci memelilerden çok daha yavaş olan sürüngenler ve diğer hayvanlara atıfta bulunan de Magalhaes, Mezozoik Çağ boyunca memelilerin uzun yaşamla ilişkili genleri ya kaybettiğini ya da devre dışı bıraktığını varsaymaktadır."BESİN ZİNCİRİNİN EN ALTINDA YAŞAMAYA ZORLANDI"de Magalhaes yaptığı açıklamada, "En eski memelilerden bazıları besin zincirinin en altında yaşamaya zorlandı ve muhtemelen dinozorlar çağında 100 milyon yıl boyunca hızlı üreme yoluyla hayatta kalmak için evrim geçirdi.Bu uzun evrimsel baskı döneminin biz insanların yaşlanma biçimi üzerinde bir etkisi olduğunu öne sürüyorum." diye belirtti.Elbette de Magalhaes bunun sadece bir hipotez olduğunu belirtti, ancak önemli bir açıklayıcı güce sahip olabileceğini düşünüyor.Magalhaes, "Bu konuyu ele almak için pek çok ilgi çekici açı var. Hızlı yaşlanma süreci nedeniyle memelilerde kanserin diğer türlere göre daha sık görülmesi ihtimali de buna dahil" dedi.Eğer hızlı yaşlanmamızın suçlusu gerçekten dinozorlarsa, en azından son gülen biz olduk.

AMAZON SİPARİŞ VERME

www.amazon.com – USA
www.amazon.de – Germany
www.amazon.fr – France
www.amazon.co.uk – United Kingdom

Uyarı : Amazon.com yani USA diğerlerinden her yönüyle farklıdır ; indirimleri, kampanyaları, Chat’teki kişilerin tutumları bile çok farklıdır. Ör : Her Avrupa ülkesinin Chat görevlileri sadece o ülkenin dilinde hizmet vermektedir. (Amazon.de istisna)

Üye değilsek üye oluyoruz ve bu bilgileri tam tamına doğru giriyoruz, bu önemli çünkü daha sonra doğrulama konularında sorun yaşarsanız adamlar sorun çıkarabilir.

TC Numarası Girmek için(zorunludur) ;

Amazon.com > Your Account > Manage Address Book > Edit >> ID Number (TC NO)

Yararlı İpucu : Eğer vergi sınırını aşmayacaksanız 5-10$’lık ürünleri tek başına almayın en az 5$ da kargosu oluyor bir anlamı kalmıyor. Bu tarz ürünleri Wish List’inize ekleyin bekletin alacağınız asıl ana ürünün yanına ekleyin o zaman kargo çok artmıyor kar oranınız artmış oluyor.

Yararlı İpucu 2 : Vergi sınırını aşacaksanız pahalı parçaları tek alışverişte almaya çalışın, bu sefer vergi çok artmıyor gene kar oranınız artıyor.

Ürün adını yazıp aratıyoruz ve “Ship to Turkey” seçmeyi unutmuyoruz bunun altındaki kısıtlamalar size kalmış. Ör : 50-100 $ aralığını seçmek gibi.